Sunday, March 8, 2009

PRENSES DIANA SEVGISI

Neden Lady Diana?

Neden,nicin bu kadar ilgi...Nedir bu kadini bende bukadar ozel kilan neden?

Yillarca insanlar bunu sordular bana usanmadan ben de yilmadan acikladim....

Yil 1989 ....Ilk okul ogrencisi Ersin,heyecanla babasinin elinden tutmus ve okulun yolunda.Gazete sayfalarinda gordugu resimlerden
tanimak istedigi bu sarisin bayani artik okuyabilecekti.Yavas yavas heceler sokuluyor ve cumleler birlesiyordu.Prenses Diana ,Galler Prensesi,Leydi...
Bir suru ozamanlar bilemedigim unvanlar cikiyordu ortaya.Hepimiz kucuklugumuzde hayran oldugum kisilerin resimlerini dergi ve gazete koselerinden
kesmisizdir bende Prenses'in hakkinda gordugum herseyi keser kutular yapar oralarda saklardim onlari ozenle.Yillar birbiri ardina gecerken,1997 yilinin
bunaltici agustosun son gunu sabahi televizyonu actigimda bu kadar sok olucagimi bilemezdim herhalde.
Vahim bir kaza sonucu Gallerin Prensesi ,milyarlarca insanin kalbinin Kralicesi Diana'nin feci sekilde can verdigi tum dunyaya ilan ediliyordu.
Gunlerce susmustum,konusma istegi duymuyordum sadece yazilanlari olaylari takip etmeye calisiyordum.O zamana kadar elimde okadar cok sey birikmistiki
soyle bir geriye baktigimda aslinda gecen zaman icinde DIANA'nin benim icin ne kadar onemli oldugunu anladim.Yoksullara,Hastalara yardima muhtaclarla ilgisi,
gozumun onunde o aids hastasi genc adama verdigi sicaklik ,kara mayinlarinda vucutlarindan uzuvlarini kaybeden cocuklar ile cekilmis
resimler donup dolasiyordu.
Diana'nin olumu ile bir sayfa kapandi Ingiliz monarsi ve Dunya kraliyetinde.Sevginin gucunu hissetti tum insanlik 6 Eylul 1997 sabahi.Milyarlarca insanin gozyaslari ve dualari
ile ugurlanirken hangi fani uzulmediki.
O sadece kendini yasamak istemisti ama olmadi.Diana'in vefatindan sonra artik birseyler yapmak gerekliligini hissettim.Vefatindan sonra kurulan Vakif a basvuruda bulunarak ne yapabilecegimi
sordum bana cok destek oldular bu konuda.Amatorce hazirladigim Diana saygi videolarini dunyanin her kosesindeki sevenleri ile paylastim.Cok guzel dostluklarim oldu busayede.Ama en ilginci
belkide bir Arsidusesin bana hediyeleriydi Avusturalya'dan.Diana ile arkadasliklari olmus bu hanimefendi nin yasinin ileri olmasindan dolayi benden sonra bunlara deger vericek kimse olmuyacak
seni arastirdim sen buna layiksin diyerek haftalarca buyuk koliler ile bana gonderdigi hatiralarini saklamak benim icin buyuk bir zevk ve onurdu.
Cesitli yayin organlarinda yayimlanmis en cok baskisi yapilmis yazilarim hep Prenses Diana ve insanliga katkilari ile ilgili olmustur.
2006 yili 31 Agustosunda olumunun 9.yildonumunde Kensington Sarayina davet edildim sevenleri tarafindan.Insanlarin 9 yil gecmesine ragmen o buyuk icten sevgilerini orada yasayarak gormek belkide en guzel seydi benim icin.
Gun boyu sevenleri ile resimlerimiz cekildi sohbetler yapildi ve yasadigi mekanlari evinin her kosesini gorme firsati buldum.Mavisehir life dergisinde bu davet ile ilgili bir yazi yer almisti eylul sayisinda.Dunyanin en gorkemli muzik gosterisi olan Prenses Diana anma konserlerine davet edilisim ve dunya starlari ile ayni platformda yer almamda cok kivanc vericiydi benim icin.Prens William ve Harry nin tesekkurleri beni oldukca mutlu etmisti.
2009 yilinda dunya iyi niyet elcisi secilirken yine Prenses Diana nin yolunda olmam bunu saglamistir.

Diana sevkatin,gorevin ta kendisiydi,bir tarzin guzelligin ozuydu.Dunyanin her yerinde yureyinde bencillik barindirmayan insanin simgesiydi.
Gercekten ezilmis olanlarin haklarini koruyan,ulusalligi asmis gercek bir ingiliz kizi,siniflarin otesine gecmis bir dogal soyluluga sahip biriydi.Yasaminin son yilinda
o kendine ozgu buyuyu yaymak icin hic bir kraliyet unvanina gerek duymadigini gostermis biriydi.

PRINCESS OF LOVELY HEARTS-DIANA
Uploaded by walesprincess. - Explore more family videos.
Tanri sana bir omrun ancak yarisini bagislamis olsa bile yasamimizi aydinlattigin icin sana tesekkur ediyorum.
ERSIN FAIKZADE
http://www.ersinfaikzade.net

Friday, March 6, 2009

SICILYA PALERMO DAN SEVGILERLE

SICILYA PALERMO DA FARKLI HAYATLAR

Italya cizmesinin en ucunda tarihin en buyuk istilalarina gorkemli kralliklarina ev sahipligi yapmis
Akdeniz in en buyuk adasindayim,burada Turk kultur mirasinin tanitimi ve de Turk muziginin guzel
melodilerini paylasmak icin bulunuyorum.

Istanbul dan Alitalia seferleri ile Roma ve buradan aktarmali Palermo ya ulasmak mumkun,Palermo havalani
sizi denizin kiyisinda sirin yapisi ile bekler.Bir kismi Avrupa'da, bir kismi Afrika'da yer alan Sicilya adasi,
isgal edildigi eski medeni çaglarinin izlerini her kösesinde tasimaktadir adeta.
Basta mimarisi olmak üzere, yerel dil, adetler ve yemeklerde bu çesitliligi gözlemleyebiliyorsunuz kolaylikla.Italya nin belkide
en fakir bolgesi ama zengin kulturunu sergilemisini korumasini cok iyi bilmis bu ada.Hala aktif olan Etna yanardagindan
yüzyillardir akan lavlar verimli bir bölge yaratmis. Altin Kabuk adi verilen dogal bir amfiteatrin içinde yer
alan Palermo sehri, dogu ve bati mimarisinden örneklerle ve egzotik havasiyla heyecan verici. Ozellikle Mafya ile butunlesmis olan bu ada ve Palermo
sehri bu imajini da turizm de iyi kullanmasini bilmis,Unlu Baba(Gotfather)filminin cekildigi sokaklarda ve mekanlarda bulunmanin
heyecani icinde,Palermo nun daracik kuf kokan sokaklari,devasal gotik tarzdaki meydanlari ve gece isiklandirmasi ile adeta kendinizi peri masalinda hissettiginiz
binalar arasinda,orta cagin gorkemini ve zenginligini burada yasiyorsunuz.Bu gorkemin arasinda cok zarif bayanlar ve beylerin sikliklarida goz kamastirici ayrica,sapkasiz,fularsiz erkek
gormek imkansiz gibi,bayanlarin ise zerafeti cok goze carpiyor.Bir de bu adada ilgimi ceken bir diger konu yayalara verilan saygi,arabalar isik yesil dahi yansa oncelikle yayaya yol veriyorlar.

Barok döneminin en ihtisamli yapilari ve özellikle Avrupanin en dindar Katolik halkinin her küçük meydana kondurdugu
katedral ve kiliseler ile ortacagdaymis izlenimi hakim bu sehire halen,ya kucuk koylerine ne dersiniz halen yerel kiyafetler ve lehceleri ile bambaska bir dunyadalar sanki.
Burada Tanrilara adanan Roma tapinaklarini, cok konusan sempatik insanlarini, minnacik arabalarini(FIAT),
tüm huzuru bozan mobiletlerin çikarttigi o korkunc gürültü ve klakson seslerini, limon ve portakal bahcelerini, sarap baglarini, yasadiklari bu rahat ve kaliteli hayati çok sevdim...
Neden rahat dedim?Cunku burada oglen saat 1 ile aksamuzeri 4 arasinda herkesin uykuya daldigini ve siesta denen bu dinlenme zamaninda acik hic biryer
bulamiyacaginizi bilmenizi isterim.Terk edilmis bir sehirde izlenimi verir bu goruntu,ya gece yarisi 11 den sonra ise tum sehir sanki sokaklara dokuluyor,inanilmaz ama gercek,sokaklarda
insan seli gormeniz mumkun bu saatten sabah saatlerine kadar.Her ogunlerinde muhtesem sicilya kirmizi saraplari,portakallari,devasal limonlari ve olmazsa olmaz makarnalari hep goze
carpar. Burada bulunma nedenim Turk Kultur projesi oldugunu basta soylemistim Palermo nun en eski gotik mekanlarindan "Santa Maria Dello Spasimo"da 5 ulkenin katildigi bu projede
Turk muziginden bir kac eser seslendirdim ve buyuk begeni almanin sevincini yasadim bu tarihi atmosferde.Turk kultur mirasinin en guzel orneklerini,danslarini,mutfagini gosterebilme sansina
sahip olduk burada.Bu kadar zengin bir kulture sahip adanin gecmisinde ise neler olmus neler once Fenike kolonisi iken,5. yuzyilda barbarlarin istilasi,Bizans ve zengin bir arap emirligi,islamin
piriltili bir kultur merkezi,daha sonra Fransiz ve Ispanya himayesinde kalan ada 1948 de ozerk bir statuye gecerek,gunumuze kadar bolgesel bir parlamento tarafindan idare edilmektedir.
Bu bolgesel parlamentoda 5 ulke delegelerinin de yer aldigi bir oturumda konusmaci olarak yer aldim ,Turk kulturunu,Avrupa birligine bakis acimizi anlatan kisa bir konusma yapma
sansina sahip oldum.Palermo parlamentosunun hemen yani basindaki Corso Vittorio Emmanuele ile Via Maqueda caddelerinin kesistigi yerde bulunan Piazza dei Quattro Canti Meydani
Palermo sehrinin ve barok mimarinin kalbidir. Ve Francis Ford Coppola’nin çevirdigi Il Padrino (Baba) III filminin bazi sahnelerine dekor olarak kullanilan Massimo tiyatrosu
gibi neoklasik mimarinin en güzel örneklerini olusturur.Roma caddesiyle liman arasinda kalan dar sokaklar rengarenk, balik, deniz ürünleri, meyva, sebze,
hamur isleri, baharatlarin ve deniz mahsullerinin sergilendigi Palermo’nun en eski pazar yeri Vucciria’ya dogru gider. Sicilya mutfagi muhtesem tad ve kokularin birlestigi Akdeniz, Italyan ve Arap mutfaklarinin bir karisimidir.
Haftanin 7 gunu acik olan bu pazar yerinde muhtesem tatlar denerken,yerel halin sicak kanliligi ve sempatisini kazabilirsiniz ozellikle Turkiye den geldigimi soyledigimde cok sasirdiklarini
gordum,cunku hernekadar muhtesem bir dogasi ve tarihi zenginlige sahip olsada cok fazla turist almiyor Sicilya,ingilizce bilenlerin sayisi yok denicek kadar az ayrica,Beden dilinizi kullanma
yeteniginiz burada artiyor italyanlar ile iletisim kurdukca.
Palermo'da farkli hayatlar yasaniyor ve bu hayatin akisinda yer almak cok guzeldi.

Ersin Faikzade
www.ersinfaikzade.net
info@ersinfaikzade.net

Thursday, March 5, 2009

Kalptenmi yoksa Beynimizin Hukmune Goremi Severiz?

Kalptenmi yoksa Beynimizin Hukmune Goremi Severiz?


Yuzyillar boyunca arastirilmis gerek hurafelere gerekse bilimsel calismalara dayanilarak bir cok tez ortaya konulmus ama
tam manasi ile bir sonuc elde edilmis degil bu konuda.Kalp ve beyin arasindaki dogru orantinin mantiki suzgeclerini
bir turlu kabul etmis sayilmayiz kanimca.
Sevgi,mukaddes bir kelime,insanlara yol gosteren,isik sacan buyuk bir enerjinin harflere dokulmus hali.Insanligin en buyuk
ihtiyac duydugu,gunumuz kosullarinda iliskilerimizi rayina oturtmakta zorlandigimiz herseyin basinda sevgi cikiyor karsimiza.

Yeteri kadar sevmiyormuyuz?Yada sevmeyi mi unuttun insanlik olarak?
Konusulacak ,soylenicek o kadar cok soru varki zihnimde,sevginin yuceligine dair,karsimiza cikan hic birsey tesadufi degil hayatta,hepsi birer sevgi cekiminin getirileri.
Antik caglarda filozoflarin bile dusunsel ayriliklara dustugu sevgi konusunda kalben mi zihnenmi sorulari hep sorulmustur.Bu inanc gunumuze kadar okadar derin bir etki ile
gelmistir ki "kalben tesekkur etmek",Kalpten inanmak" gibi deyimler ile gundelik hayatimiza girmistir.Insanoglu her halukarda yurekten,ictenlikle sevmeyi ve sukretmeyi
surdurecekki kisisel gelisimine katkida bulunabilsin ama bu surecte kalbide kirilacak hatta kalpsizlikle suclayacagimiz kisilerde olucak ama o kisilerin bizlere kattigi deneyimleri ve
ilerlemeyi zaman icine kavrayacagiz.Insani guzellestiren gonlundeki sevgi,merhamet ve yuzundeki icten gulumsemedir.Bunlar aslinda mutlulugun temel prensipleridir.
Daha yolun en basinda kucuk bir bebek iken saf ve temiz ruhumuza yasam kosullari ve etkileri bizi degisik sekillere soktu,nefreti de sevgiyi de bedenimiz tatti.Nefret ile
bedenimize bir cok olumsuzluklar ilisti,hastaliklar ortaya cikmaya basladi ama tek bir ilaci oldugunuda kavradikki oda sevgiydi.Sevgiye giden bu yol ise affetmekten geciyor.
Bagislamak insandaki bir cok olumsuz duygulari yok ediyor.Sevginin kaynagi sonsuzdur verdikce daha cok cogalir,etrafimizda sevebilecegimiz okadar cok sey varki sadece bakmamiz yeterli.
Gunumuz dunyasinda sevgiden yoksun kalmis insan topluluklari ve milletlerin aclik ve sefalet sinirinda yasadiklarini gormek icler acisi gercekten,yardimlasma ve sonsuz sevgimizi bu
toplumlardan,yardima muhtaclardan,ozurlu kardeslerimizden,hastaligina derman bekleyen nice nice insanlardan esirgemeyelim,
sonsuz saygilarimla
ERSIN FAIKZADE
http://www.ersinfaikzade.net